İçimizde Türk Kahvesini sevmeyen galiba yoktur. Bu yazımızda misafirlerinize ikram edeceğiniz Türk Kahvesi Çeşitleri ve kahveyi zenginleştirmeniz için neler yapmanız gerektiğini anlattık. Nasıl Mı? Çikolatalı, zencefilli tarçınlı Türk kahvesi denediniz mi?
Habeşistan (Etiyopya) topraklarından Osmanlı’ya gelen kahve daha sonra “Türk kahvesi” ismiyle dünyaya yayılmıştır. Öyle ki bir fincanının dahi 40 yıllık hatırı olacak kadar makbul ve muteber bir içecek olmuştur. Türk kahvesinin kokusu, tadı ve yorgunluğu almasıyla hem sohbetlerin en iyi eşlikçisi olmasıyla baş tacımız olmuştur.
Türk Kahvesi Çeşitleri
Türk kahvesinin bölgelerimize özgü farklı pişirme yöntemleri vardır. En çok bilinen süvari kahvesi, menengiç kahvesi, kül kahvesi, cilveli kahve, mırra, dibek kahvesi, devebatmaz kahvesi ve yandan çarklı en çok bilinen Türk kahveleridir.
Süvari Kahve
Zamanıda Ege’nin efeleri içtiği bu kahve efelerin fincandaki kahvenin çabucak bitmesi nedeniyle cam bardakta içtikleri rivayet edilir. Kahvenin hemen bitmemesi için bu şekilde bir çözüm bulunduğu söylenmektedir. Ege ve Akdeniz insanlarımız Süvari kahvesini ince belli çay bardağında içerler. Bu kahveye Tarsus usulü kahve de denilmektedir. Adana ilindeki ismi ise gar kahvesi dir.
Süvari kahvesinin tadı aslında fincanda içtiğimiz Türk kahvesinden çok farklı değildir. En önemli farkı sunum şekli olmaktadır. Türk kahvesi çay bardağında ikram edilir ve Süvari Kahvesi geleneksel bir lezzete dönüşür. Türk kahvesinden farkı daha az köpüklü, koyu ve sert olmasıdır.
Menengiç Kahvesi
İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz yörelerinde yetişen Menengiç kahvesi ise bildiğimiz kahve çekirdeği yerine menengiç meyvesinin çekirdeklerinin kavrulmasıyla elde edilir ki içinde kafein yoktur. Menengiç Kahvesi bu ağacın meyvelerinin kurutulup kavrulması ve sonrasında aynı Türk Kahvesi gibi pişirilmesi ile yapılır.
Faydalı oldukça çok olan Menengiç Kahvesi farklı bir çok sağlık sorunu için kullanılmaktadır. Örneğin nefes darlığına iyi gelmesi, ses tellerine olan faydası, solunum yollarını açması, mide ağrılarını azaltması, göğsü yumuşatması. böbrekteki kumların dökülmesi ve öksürüğü kesmesi gibi faydaları bulunmaktadır. Menengiç kahvesi tüketim miktarı günde en fazla 2 fincandır.
Kül Kahvesi
Türk Kahvesi Çeşitleri içinde bulunan Kül kahvesi közünü almış kül içine bakır cezvenin yerleştirilerek ağır ısıda pişirilerilir ki lezzeti kıvamında olur. Zamanla evlerde ve çoğu yerde mangal kullanımının azalmasından kaynaklı mangalda Türk kahvesi ikramı da oldukça azalmıştır.
Cilveli Kahve
Manisa ilimizde çokça pişirilen cilveli kahve ise Manisa yöresine ait olup eski dönemlerde şehzadeler için özel olarak hazırlanan bir kahvedir. Harika bir görünümü olan kahve asıl ününü gelinlik kızlarla kazanmıştır. Evlenem çağına gelene gelinlik kızlar evlerine gelen görücülere kahveyi hazırlar ve ikram ederlerdi. Orada bulunanlara kahvenin hazırlanış şekli ile örtülü bir mesaj verirlermiş.
Diğer Türk kahvesi çeşitleri içinde farklı bir içimi olan Manisa Cilveli Kahve iri dövülmüş ve çifte kavrulmuş badem ile süslenerek ikram edilmektedir. Hem sunumu hem tüketimi farklılaşan cilveli kahve, fincandaki bol köpüklü Türk kahvesi üzerine çifte kavrulmuş ve dövülmüş badem ve iki çeşit baharattan oluşan bir karışım dökülerek ikram edilmektedir. Ayrıca yanında çay kaşığı da verilmektedir.
Mırra Kahvesi
Türk Kahvesi Çeşitleri içimde yer alan Mırra kahvesi Ülkemizde Mardin, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi Güney Doğu Anadolu Bölgeler’inde çokça tüketilen bir kahvedir. Bu kahveyi başkalarından ayıran özellik ise acı ve ağır olmasıdır. Aslında bu durum ismine de yansımıştır. Arapça dilinde “mur” kelimesi “acı” manasına gelmektedir. Yaparken kakule bitkisinden faydalanılan mırra kahvesine aromayı veren kakule bitkisidir. Oldukça şifalı olan kakule ve çörekotu kullanılacağı vakit öğütülmelidir.
Mırra kahvesi sunum şekli bildiğimiz gibi fincanlarında servis edilmez. Acı ve ağır bir tadı olduğu için minik olan ve kulpu olmayan fincanlarda ikram edilmektedir. Özel fincanın yarısına kadar doldurulan Mırra misafirlere ikram edilmektedir. Mırra kahvesinin faydaları konsantrasyonu artırır, enerji verir, yorgunluğu giderir, selülitlerden kurtulmanızı yardımcı olur, karaciğer hastalıklarına iyi gelir denilmektedir.
Dibek Kahvesi
Türk Kahvesi çeşitleri içinde önemli bir yeri olan dibek kahvesi öüğütülmüş Türk kahvesinin bazı bitkilerle karışımı sonucu elde edilmektedir. Osmanlı’dan günümüze kadar gelmiş Türk kahvesi öğütülerek ve özenle seçilmiş bitkilerin havanda yani dibekte el emeğiyle dövülerek yapılmaktadır. Dibek demek dövme şekli, dövülmüş olan demektir.
Tarihte Bosna ve Osmanlı’da çokça olan Dibek kuyularında dövülerek yapılan bu kahve şekli 19. Yüzyıl’ın ilk yarısına kadar devam etmiştir. Zamanla dibeklerin ortadan kalkmasıyla dibeklerde yapılan kahvenin şekli değişmiş ama kahve içerisinde bulunan karışımlar ile günümüze kadar gelmiştir. Dibek kahvesi yoğun kıvamlı olmasına rağmen içimi oldukça yumuşaktır.
Dibek kahvesin İçerisinde Türk kahvesi, keçiboynuzu, menengiç, kakao, zahter, krema, salep, damla sakızı ve kakule gibi birbirinden farklı ve faydalı aromalar vardır.
Dibek kahvesin Faydaları;
- Sindirim sisteminin sağlıkla çalışmasını destekleyerek hazmı kolaylaştırır
- İçindeki bitkisel malzemelerle uzun süre tok tutabildiğinden zayıflama konusunda yardımı olur.
- İçeriğindeki maddelerle sinir sistemine destek olur, strese karşı faydalıdır.
- Ağız kokusuna bir çözümdür
- Türk kahvesinin telveleriyle olduğu gibi dibek kahvesinin telveleriyle de cildinize peeling yapabilirsiniz
Devebatmaz Kahvesi
Kahve kültürümüz maşallah çok çeşitli onlardan birisi olan deve batmaz kahvesi bol köpüklü bir kahvedir. En dikkat çekici özelliği üzerindeki köpüktür. Hem ismini de bu köpükten almıştır. Devebatmaz kahvesi aynı klasik bir Türk kahvesi gibi yapılırak servis edilir. Kahvenin üzerinde çokça olan köpük nedeniyle deve batmaz ismini almıştır. Ayrıca bazı kaynaklarda ismi mandabatmaz kahvesi olduğuda geçer.
Osmanlıya kadar dayanan Devebatmaz Kahvenin hikayesi şudur. Bu kahvesi yapan birisi kahveyi yaparken yanlışlıkla hahvenin köpüğünü engel olamamış. Kahve de köpürmüş de köpürmüş. Köpüklü kahve eve gelen misafirlere ikram edilmiş. Oradaki misafirlerden birisi kahvenin köpüğünü görerünce şaşırarak demiş ki bu kahvenin üzerinde deve gezse o bile batmaz!
Tatar kahvesi
Tatar Kahvesi Kırım adetlerine göre yemekten önce içilmektedir. Sunumu Tostakay adı verilen fincandan büyük, kupadan küçük olan bardaklarda olmaktadır. Türk kahvesinden farkı ise Türk kahvesinin üstüne iki tatlı kaşığı kadar kaymak katılmasıdır. İçimi yumuşak ve lezzetli olan Tatar kahvesi istenirse kıtlama usulüyle yada direk içine şeker katılarak da içilebiliyor. Bu kahveyi Eskişehirde içebilirsiniz.
Hatay Kahvesi
Ülkemizde yaygın olduğu kadar Hatay ilimizde de kahve içimi olfukça yaygındır. Hatay kahvesi kahvenini çifte kavrulmasıyla yapılıyoy. Bu kahve suda çabuk çözünmediğinden yapılırken devamlı karıştırılır, fazlaca kaynatılır ve köpüksüz içilir. Bu kahveye İskendurun Kahvesi ve Antakya kahvesi de denilir.
Hataylılar bu have için “Köpüksüz kahve demek misafire gösterilen özenin işareti demektir. Zira köpüklü kahve hızlı ve acele pişen kahvedir. Hatay kahvesi ise kısık ateşte uzun uzun kaynatılarak ve karıştırılarak zahmetle pişer.” diyorlar. Hatay kahvesinin içimi yoğun ve serttir. Antakya süvari kahvesi olarak da geçene bu kahve çay bardağında servis edilir.
Damla Sakızlı Türk Kahvesi
Damla Sakızlı Türk kahvesi hem kokusu hem damla sakızının tadı ile türk kahvesi sevenler için çok özel ve güzel bir lezzettir. İçindeki damla sakızı aroması damakta özel bir tat bırakır ve etkileyici kokusu ile kahve keyfinizi katlar. Damla sakızı ismini Sakız Adası’nda yetişen sakız ağacından alır. Sakız ağaçlarından elde edilerek yapılan reçinenin güneşte kurutulması sonrasında damlacıklar haline getirilir.
Sütlü Türk kahvesi
Demişler ki kahve severler iki gruba ayrılır. Bunlar sade kahve sevenler ve sütlü kahve sevenlerdir. Türk kahvesinini içerisine süt katılarak yapılır. Mihrimah Sultan Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı olup tam bir kahve severdir. Anlatılanlara göre bir vakit kahvesini içerken yumuşatmak niyetiyle kahveye süt ekletir. O zamandan bu zamana hadar Osmanlının dünyaya hediye ettiği kahveyi sütlü kahve olarak ortaya çıkardığı anlatılır. Bundan dolayı da adına Mihrimah Sultan Kahvesi de denilir.