Çocuklar caminin hem süsü hem gülüdür desek yanlış olmaz. Hele hele çocuklar için camide dayak haberi yada konuşması asla olmaması gereken bir durumdur.
Camide dayak yerine duymamız gereken şey çocukların İslam ve kurandan bir şeyler öğrenmesi ve severek oraya gelmeleridir. Bunun için çocuklardan bir yetişkin hali beklemek yada onları bir robot gibi düşünmek elbette yanlıştır.
Bizler şikayet etmek yerine çocuklara camiyi sevdirmek onları camiye alıştırmak amaçlı neler yapabiliriz diye düşünmemiz icap eder. Onlara nasıl bir ortam hazırlanmalı ve nasıl bir usul izlenmeli nasıl bir kampanya yapmalı onları düşünmeliyiz.
Camide Dayak
Bir insan neden camide dayak yer? Anlatayım… Bayram öncesi, ben daha 11-12 yaşlarımdayım. Bizde gelenektir; kuzenler falan il dışında okuduğu için her Bayram ya da tatil öncesi toplanarak bir evde kalınır. Akşam konuştuk eğlendik ettik -eğlenceden kastım da şu: bunlar anlatıyor ben gülüyorum- sabaha karşı da uyumuşuz.
Sabah dürtüklenerek uyandırıldık, amcam tarafından. Camiye gidip bayram namazını kılmak vakti gelmişti. Gözümüz iki cemaat görsün ve namaza alışalım diye.
Evde abdest aldık, vardık camiye. Ayakkabıları çıkartıp dolaba koyduk. girerken ayakkabıların orada bir muziplik ile gülüştük. Bu görüntüye gülüp dalga geçmemizden dolayı içeri biraz geç girdik. Bütün saflar dolu ama tam ortalarda, safın da ortasında bazı boşluklar var.
Oraya kaynadık, sağımız solumuz tanımadığımız hacı amcalarla doluydu yani. Namazda aklıma az önce güldüklerimiz gelince birden tıksırdım. Maalesef bir hacı amcanın bağırması ve bir başkasının vurması ile hemencicik kaçtık.
Bir Ders
Güzel yazıları ve tespitleri olan yazar Hatice Tongar anlatıyor. “Geçen gün çocuklarla camiiye gittik. Enes ile ben namaz kılıyorduk. Eymen ise boÅŸ olan mescitte koÅŸuÅŸturmaya baÅŸladı. Sevinç ile koÅŸuyor, takla bile atıyor falan Ben namazı bititrip selam verince yanımdaki hanım dedi ki ‘ÇocuÄŸu oturtsanız..’
Niçin diyerek sordum? Çünkü burası camiidir, camii adabı böyle gerektirir dedi. Ona dedim ki kusuruma bakmazsanız bu bilginin kaynağını nedir. Çünkü ben siyer okuyorum ve görürüm ki çocuklar Peygamber mescidinde koÅŸarlar, oynarlar, aÄŸlarlar, ses çıkarırlar, yani çocukluklarını yaÅŸarlar….’
O hanımefendiyle konuÅŸmamız bu ÅŸekilde devam etti. Ancak ben baÅŸka bi yere baÄŸlayacağım bu konuyu. Anne olduÄŸumdan beri daha da yakından fark ediyorum ki; biz ‘çocuk’ seven bi toplum deÄŸiliz. ÇocuÄŸu sevmeyi seviyoruz. Agucuk gugucuk yapalım, sevelim, öpelim… bunları yapmayı seviyoruz.
Ancak çocuÄŸun çocukluk gereÄŸi yaptıklarını, çocukluÄŸun gereklerini, ihtiyaçlarını, gerçeklerini ise sevmiyoruz. İstiyoruz ki, boyu posu çocuk gibi olsun ama davranışları yetiÅŸkin olsun. BebeÄŸim olsun ama aÄŸlamasın, çocuÄŸum olsun ama otur deyimce otursun, koÅŸup zıplamasın, oyun istemesin, kardeÅŸiyle çekiÅŸmesin, merak edip kurcalamasın, inat edip tutturmasın, gece yanıma gelmesin, yemeÄŸini ikiletmeden yesin…
Oysa yok böyle bi çocuk; bu dediÄŸiniz yetiÅŸkin, çocuk deÄŸil. Ondan sonra da çocuÄŸumla niye aram kötü, niye beni dinlemiyor diyoruz? EÄŸer çocuÄŸumuzla aramız düzelsin istiyorsak, ‘çocukluÄŸu’ severek baÅŸlayalım bence iÅŸe. ÇocuÄŸun koÅŸmasından, coÅŸmasından, sesinden soluÄŸundan rahatsız olmayalım. Yeri gelmiÅŸken de yüreÄŸimize ÅŸu güzel hadis-i ÅŸerif levha gibi asalım: ‘ÇocuÄŸu olan onunla çocuklaÅŸsın.”
Velhasılıkelam
Çocuğun camideki sesi asla gürültü değil, Allah’ın bir nimetidir. Camide dayak asla olamaz. Çocuklara onları namaza sevdirecek hediyeler alalım. Unutmayalım ki Peygamber Efendimiz zamanında da çocuklar, camilerde ve mescitlerde özgürce oynayabiliyorlardı. Efendimiz de onlara karşı çok hoşgörülü davranıyordu. Selametle kalınız
Çocuklarda kardeş kıskançlığı nedir? konulu makalemizi okumak için linke tıklayınız.