Bir obje veya davranışa normalin üzerinde düşkün olma hali bağımlılık olarak nitelendirilebilir. Sigara, alkol ve uyuşturucu gibi maddelerin kullanımı bağımlılık ile ilişkilidir. Son zamanlarda kumar, egzersiz, yeme, uyuma gibi bazı davranışlar için de bağımlılık kavramı gündeme gelmekte.
Özellikle genç bireyler için artık bilgisayar, internet, çevrimiçi oyun, tablet, mobil telefon gibi teknolojik cihaz ve uygulamaların da fazlaca kullanımı ile ergenlerde teknoloji bağımlılığı açısından birtakım sorular akla gelmektedir.
Bir sürecin ifade edilme şekli olan “Ergen” kavramı bireylerde izlenen sürekli ve hızlı gelişim dönemine karşılık gelmektedir. Bir olgunlaşma dönemi olan ergenlik, vücudumuzdaki hormonal ve fizyolojik sistemlerin işleyişindeki değişiklikler ile karakterizedir.
İnsanın gelişimine büyük oranda etki edebilen ergenlik dönemi fiziksel ve ruhsal gelişimde, genel olarak bireyin kimliğinin ortaya çıkmasında önemli bir konuma sahiptir. Bu kimliğin oluşum sürecindeki önemli bir dönem olan ergenlikte, bireyler ilgi duydukları çeşitli alanlarda daha fazla zaman geçirmeye başlayabilir. Teknoloji ile gelen sosyal medya kullanımı da ilgi duyulan bu alanlara verilebilecek başlıca örnekler arasındadır.
Teknolojiye Bağımlılık Nasıl Tarif Edilebilir?
Teknolojik cihazların ve internetin fazlaca kullanıldığı bir dönemde teknolojiye bağımlılık:
- Normalden fazla kullanım isteği, bu isteğin karşılanamaması,
- Kullanımın artışı nedeniyle diğer uğraşlara vakit ayıramama,
- İnsan ilişkilerinde zayıflama,
- Teknolojinin olumsuz durumlarla karşılaşıldığında sığınılacak bir konumda olması,
- Kullanıma engel olmada problemler yaşama,
- Kullanımın engellendiği durumlarda olumsuz duygu durumları ile karşılaşma,
- Kullanıma ayrılan süreyi az gösterme çabası içerisinde olma,
şeklinde görülebilen durumlarla karşımıza çıkabilir.
Bağımlılık kavramının ergenlerde veya diğer bireylerde teknoloji bağımlılığı ifadesini dışarıda bırakacak şekilde sadece kimyasal madde bağımlılığını kastederek kullanılmasının da eksik bir yaklaşım olacağı belirtilmektedir.
Bu nedenden dolayı bağımlılığı tanımlayan kriterler arasında teknoloji bağımlılığına ait bulguların da birer tanı kriteri olarak yer alması bu eksikliğin ortadan kaldırılmasında etkilidir.
Teknoloji Bağımlılığı Tanı Kriterleri Nelerdir?
1. Belirginlik (Salience):
Bir durumun kişinin yaşantısında önemli bir hal almasıdır. Bu durum kişinin yaşamında değişikliklere neden olabilir. Duygu ve düşünce yapısına etki edebilir. Örnek vermek gerekirse bireyler internet ile meşgul değillerken bile internet ile zaman geçirebilecekleri anı hayal edebilmektedir.
2. Duygudurum Değişimi (Mood Modification):
Duygudurum değişikliği, kişinin bir uğraş verirken bireysel deneyimleri ile birlikte o işle baş edebilme yöntemidir. Mesela, internet ile zaman geçirirken kişide görülen canlılık hali bu duruma örnek olarak verilebilir.
3. Tolerans (Tolerance):
Hissedilen pozitif duyguların yine elde edilebilmesi için ilgilenilen uğraşa daha fazla zaman ayırılabilir. İnternet ile zaman geçiren bir bireyin hissettiği pozitif duyguları tekrar yaşayabilmesi adına internet ile öncekine oranla daha fazla zaman geçirmesi, toleransa örnek olarak gösterilebilir. Bizce tolerans, bütün tanı kriterlerinde olduğu gibi ergenlerde teknoloji bağımlılığı açısından değerlendirmede önemli bir konuma sahiptir.
4. Yoksunluk (Withdrawal Symptoms):
İlgilenilen uğraş ile ilişkinin kesilmesi aynı zamanda bunun bir anda olması kişide olumsuz duygu ve durumlara neden olabilir. İnternete erişimi kesilen kişinin huzursuzluk, titreme ve sinirlilik hali gibi durumları yaşaması yoksunluğa örnek olarak verilebilir.
5. Çatışma (Conflict):
Teknoloji bağımlılığı durumu ile karşı karşıya olan bireyler, etrafındaki insanlar ile uyumsuzluk halinde olabilirler.
6. Nüksetme (Relapse):
Önceleri görülen bir davranışın tekrar etmesi durumudur. Bir süre kontrol altında tutarak veya o davranıştan kaçarak terk edilen bağımlılık hali tekrar gündeme gelebilmektedir.
Birkaç İstatistik İle Ergenlerde Teknoloji Bağımlılığı
Genel olarak tüm dünyada görülen teknolojideki hızlı gelişmeler insanların yaşantısını etkilemekte ve internet, bilgisayar, akıllı telefon vb. olarak hayatımızda yer edinmektedir.
2017 yılında yayınlanan bir rapora göre dünya nüfusunun %50’si internet, %37’si aktif sosyal medya ve %66’sı akıllı telefon kullanmaktadır. Ülkemizde de sosyal medya ve akıllı telefon kullanımı belirtilen değerler ile paralellik göstermektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)’nun yayınlamış olduğu 2018 yılı “Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması” raporu gösteriyor ki Türkiye’de 16 yaş gurubu bireylerde internet kullanım oranları %59,6 seviyelerindedir. 2017 yılı raporlarına göre bu oran %56,6’dır. Yine bu raporlar ile farkedilen diğer bir husus internet kullanımında sosyal medyaya ait kullanım oranlarının ilk sıralarda gelmesidir. Buradan da anlaşıldığı üzere ergenlerde teknoloji bağımlılığı açısından önemli nedenler arasında yer alıyor, sosyal medya kullanımı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi araştırma komisyonunda yer alan Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonu, 2012 verilerince dünyada 1 milyardan fazla insanın dijital oyunlar ile zaman geçirebileceğini ifade etmiş. Oyun oynayan kişilere bakıldığında artık 4-5 yaş civarındaki çocukların da dijital oyunlar ile vakit geçirebildiği görülmüş. Bu nedenle okul öncesi dönemde teknoloji bağımlılığı açısından daha dikkatli olunabilir.
Teknoloji bağımlılığından bahsederken birtakım olumsuz durumlara örnekler verdik. Lakin, teknoloji sayesinde birçok alanda olumlu yönde etkilendiğimizi de belirtmek gerekir. “Laparoskopik Cerrahi” ile ilgili hazırlamış olduğumuz içeriği inceleyerek buna daha yakından tanıklık edebilirsiniz.
Ergenlerde Teknoloji Bağımlılığı İle İlgili Risk Değerlendirmeleri Yapılmalı
Teknoloji ile geçirilen zamanın artışı genç insanlarda da fazlaca karşılaşılan bir durumdur. Ergenlik dönemi zihinsel, bedensel ve de duygusal açıdan kişi üzerinde önemli etkilere sahiptir. Yaşanan duygusal olaylar, yeni insanlarla tanışma isteği ve benzeri etmenler teknolojinin ergenler için ilgi çekici bir hal almasına neden olabilir. Bu ve benzeri birçok faktör de ergenlerde telefon, bilgisayar, internet gibi aracılarla birlikte teknolojiye bağımlılığı tetikleyebilir.
Teknoloji bağımlılığı çok yönlü (davranışsal, psikolojik, sosyal ve ruhsal) bir kavramdır. Teknoloji bağımlılığı açısından risk değerlendirmesinin yapılması bu problemin ortadan kaldırılmasına destek niteliğindedir.
Teknoloji Bağımlılığının Nedenleri Neler Olabilir?
Ergenler için teknoloji bağımlılığı üzerine yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde:
- Ailesi ile iletişimi zayıf olan,
- Aile bireyleri ile vakit geçirmeyen,
- Ailesi ile duygusal bağlarında zayıflama olan,
- Evinde huzurlu ve kendini rahat hissedebileceği bir ortamı olmayan,
- Aile içerisinde anlamlandıramadığı durum kargaşaları ile karşılaşan,
- Ailedeki konumunu değerlendirmede problemler yaşayan,
- Kendisi için normalden fazla beklentide bulunulduğu hissine sahip olan,
ergenlerde, teknoloji bağımlılığı açısından riskin daha fazla olabileceği görülüyor. Bu etmenlere ek olarak akran baskısı, algılanan sosyal desteğin azlığı, yalnızlık ve utangaçlık da teknoloji bağımlılığının nedenleri olarak değerlendirilebilir risk faktörleri arasında.
Ergenlerde Teknoloji Bağımlılığı Nasıl Önlenir?
Sağlıklı bir gelecek için sağlıklı bir neslin yetişmesi elzem bir durumdur. Bu bağlamda bakanlık nezdinde sivil toplum örgütlerinin ve üniversitelerin katılımı ile birlikte çocuklara ve ergenlere yönelik teknolojiye bağımlılığı azaltma yönünde ruh sağlığını koruma programlarının oluşturulması ve hayata geçirilmesi gereklidir.
Bahsettiğimiz konu ile alakalı olarak teknoloji bağımlılığı ile mücadele için:
- “İnternet kullanımı, öz-denetim, öz yeterlilik ya da bağımlılık yapan çevrimiçi uygulamalardan uzak durmak, internet bağımlılığı adına getirilebilecek çözüm önerileri niteliğindedir,
- Stres ve olumsuz duyguları ile başa çıkma ve kişilerarası ilişkiler konusunda beceriler kazandırmak,
- Günlük yaşam aktiviteleri ile ilgili beceriler ve serbest zaman kullanımı konularında eğitim vermek,
- Yakın ilişkileri teşvik eden beceriler öğretmek,
- Haftanın belirli saatlerinde teknolojiyi kullanmasına izin vermek,
- İlkokul veya ortaokullara belirli mesafeler içerisinde internet kafenin açılmasına izin vermemek,
- İnternet kafelerin çalışma saatleri için belirli sınırlandırmaların getirilmesi,”(1)
gibi tavsiyeler gündeme gelebilmekte.