9 ay 10 gün göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Minik bebeğinize kavuştunuz. Bebeğin ilk ayı bebeğin gözleri, ağzı, burnu aynı siz… Hadi itiraf edelim biraz eşinize de benziyor ama en çok size benziyor işte.
Şimdi sırada bebeğinizin bakımları var. İlk ay gerçekten çok önemli. Ya onunla yeterince ilgilenemezsem diye endişelendiğinizi biliyorum ama korkmayın. Eşinizin ve aile büyüklerinizin de desteğiyle şıp diye geçiverecek bu bebeğin ilk ayı.
Bebeğin İlk Ayı
Bu bir ay içerisinde bebeğinizle neler yaşayacaksın, bilmeniz hazırlıklı olmanız açısından önemli. Ortalama 5- 15 gün içinde bebeğinizin bebek bağı düşecektir. Bu bağ düşmeden doktorunuzun önerdiği alkol solüsyonu ile her gün iki defa silmeniz enfeksiyon riskini ortadan kaldıracaktır.
Bebeğinizin göz kasları gelişecek ve sizinle göz teması kurmaya başlayacaktır. Sizi kokunuzdan tanımaya ve 50 cm den yakına geldiğinizde yüzünüzü de tanımaya başlar.
Sesinizi duyduğunda tepki vermeye başlayacak ve minicik elleri ile ilk defa parmaklarınızı ya da burnunuzu bu ay içerisinde kavramaya çalışacak. Size yakın olup kokunuzu duymak, süt emiyor olmasa bile göğsünüze yatmak çok hoşuna gidecek bebeğinizin. Sık sık onunla temas halinde olun.
Ara sıra aniden irkilecektir, bu normal. Çok güçlü olmasa da artık yavaş yavaş parmakları kavrama hareketini yapacaktır, ancak kol ve bacak hareketleri hala reflekslerden ibarettir.
Bebeğin ilk ayı içinde kendini ifade etme yöntemi olarak sıklıkla ağlayacaktır ve size ihtiyaç duyacaktır. Bu ilk bir aylık süreçte bir destekçiniz olması çok önemli. Yardım almaktan çekinmeyin ve bebişinizle geçirdiğiniz her anın tadını çıkarın.
Doğum Sonrası Depresyon
Hamile kaldığımızı öğrendikten sonra içimize tatlı bir huzur ve sevinç çöker. Fakat ilerleyen evrelerde anne bebek yüzünden belirli hormon değişikliği yaşayacaktır. Bu hormonların değişmesi ile kendimiz içinde psikolojik sorunlar yaşayabilir, kendimizi iyi hissetmeye biliriz.
Doğum depresyonu, annenin doğumdan sonra aniden düşen östrojen oranına bağlı olarak kendini depresif hissetmesi durumudur. Bu durum anneye genellikle suçluluk duygusunun yükünü de getirerek daha da yoğun yaşanabilir. Anne doğumun sevincini, etrafındaki diğer insanlar kadar yoğun yaşayamayabilir. Bu durum hele bir de etrafındakiler tarafından sorgulanırsa anne daha da zorlanabilir.
Doğum depresyonunda unutulmaması gereken bu doğum depresyonun normal bir rahatsızlık olduğu ve bu durumun annenin çocuğa olan sevgisi ile hiçbir bağlantısının olmadığıdır. Annenin bu konuda üzerine gitmenin pek faydası olmayacaktır. Doğumdan sonra birkaç ay içerisinde çoğunlukla kendiliğinden geçen bu süreç, bazı hassas hanımlarda 1 – 2 yıla kadar da uzayabilir.
Genellikle annenin kendine biraz zaman ayırması ile daha kolay atlatılabilen bu süreç için annenin bir yardımcısı olması çok önemlidir. Anne kendini kötü hissettiği ve bunaldığı zamanlarda bebeğini bu yardımcıya bırakıp dışarı çıkabilecek fırsata sahip olmalı.
Bazen loğusa sendromu ile karıştırıla bilen doğum sonrası depresyonunun belli başlı farkları mevcuttur. Loğusa sendromu 7 – 10 gün içerisinde kendiliğinden geçen, sinirlilik, huzursuzluk ve hüzün hali iken, doğum sonrası depresyonu çok daha uzun süren çok daha ağır bir tablodur. Heyezanların ve paranoyak düşüncelerin de eşlik edebildiği doğum sonrası depresyonunda annenin aklından bebeğe zarar vermek bile geçebilir.Bu kadar ciddi boyutlara varan vakalarda uzman desteği, danışmanlık ve psikoterapi yöntemleri ile bu sorunlar çözülebilir. Kendinizi yalnız ve suçlu hissetmeyin ve yardım almaktan çekinmeyin.
Doğum Depresyon Nasıl Önlenir
Hamilelik döneminde psikolojik sorunlar yaşamak doğal olsa da aşırısına kaçıldığında, bebeğin doğacağını ve onunla yaşayacağınız mutlu şeyleri unutabilirsiniz. Annelikte psikolojik sorunları önlemek için ilk olarak bebeğinizin dünyaya geleceğini ve onu seveceğiniz günleri aklınıza getirin. Kendiniz ile baş edemiyorsanız mutlaka psikolojik bir destek alın ve kendinizi mutlu edecek şeyler yapın. Aksi taktirde bebeğinizin de etkilendiğini unutarak ona da zarar verirsiniz.