Tanrıça Here ve kleos kelimesinin birleşimiyle ortaya çıkmıştır ve ”İyi şöhret, Onur ve Şan“ anlamına gelmektedir. Bu yazımızda Herkül Kimdir? ve Herkül’ün hayatı kısaca anlatılacak. Kahramanlık destanlarının içeriği ” klea andron“ yani ” erkeklerin şanlı ( hareketleri )“ olarak tanımlanır.
Herakles mitolojik bir kahramandır. Yunan mitolojisinde bu isimle bilinmektedir. Bunun beraber Roma mitolojisinde ise Herkül ismi ile bilinmektedir. İngilizce kaynaklar incelendiğinde Hercules olarak geçtiği görülmektedir.
Herkül Kimdir?
Hera’nın birçok mabedi olduğundan, bu sıfat sıkça ortaya çıkar ve Herakles’in kahramanlıklarıyla ilgili olarak ortalıkta dolaşan çok sayıdaki hikâye de tahminen zaman akışı boyunca tek bir Herakles’e atfedilmiştir.
Klasik yazarların aktardığı resim de buna uygun biçimde heteojendir. Destan ve tragedyada asil bir kahram olarak gözükür, komedyada ise kaba ve biraz dar kafalı eski bir kahramandır; Pythagorasçılar‘da, sıkıntılar çekerek insanları büyük tehlikelerden koruyan ve isani büyüklüğü ile filozoflar, devlet adamları ve atletler içim timsal teşkil eden, ahlaki cefakârdır.
Tamamen ölümlü bir insandır ve ölümünden sonra bütün insanlar gibi Hades’i dolaşır; fakat ölümünden sonra tamamen ölümsüz bir tanrı olur ve Zeus tarafından on iki Olympos tanrısı’nın arasına alınır; bura’da bir kura Orakl’ına sahip Heros’tur ve Hyettos’ta işlenmemiş bir taş şeklinde tedavi tanrısı olarak tapılınır.
Unvanlarından birisi “ Sõtér “dir: Kurtarıcı, halaskar; daha sonra Romalı imparatorlar ve Mesih’in de kullandığı bir unvandır; bir diğeri ” aleksíkakos “: Kötüleri savuşturan, kötü demonlar ve vebadan koruyandır. Kos ve Thasos’un sakinleri her ihtimale karşı ona çifte kurban veriyorlardı: Akşamları kahramanlık kurbanı olarak bir koyun ve takip eden sahibi ise tanrıya kurbanı olarak bir boğa.
Geç antik dönemdeki yazarlar, aynı isme sahip çeşitli kahramanlardan bahsederek çok sayıdaki hikâyeyi bir nebze düzene sokmaya çalıştı. Diodorus Siculus biris Mısırlı, biri Giritli ve biri de Tebya’da olmak üzere üç; Cicero eseri de natura deorum ( Tanrıların Doğası ) adlı eserinde altı, Varro yirmi dört tanesinden bahseder.
En sık anlatılan versiyona göre Herakles, Thebe kraliçesi Alkmene’in oğludur.
Herkül Neler Yapmıştır?
Zeus bakire Kraliçeye kocası Amphitryon’un kılığında yaklaşır ve o sırada kocası Teleboslu ve Taphoslular’a karşı zaferle sonuçlanan bir savaştır. Herakles’in ana rahmine düştüğü ertesi gecenin, normalden üç kat daha uzun sürdüğü söylenir. Alkmene ismi “ şiddet asabiyet ” anlamına gelmektedir.
Mykene büyük Tanrıçası’nın bir ismi olabilir, ancak şu bir gerçek ki Alkmene bütün kaynaklara göre, Mykene’den gelir. Hera’nın Alkmene’yi kıskanması ve bu nedenle Herakles’i düşman edinmesi, daha geç dönemde mitolojik gelenekleri daha açık saçık ele alan, şehirleşmiş Yunanlılar’ın bir icadıdır.
Daha çok Hera ile Alkmene arasında sıkı bir bağın varlığı göze çarpar; çünkü çoğrafyacı Strabon ve Caesarea’lı Eusebios’un çeşitli versiyonlarda bildirdiğine göre, Hera yeni doğan Herakles’i emzirmiştir.
Herakles’in, Büyük Tanrıça’nın oğlu ve/veya refakatçisi olması olasılığına, onun Lidya Kraliçesi Omphale’nin yanındaki on üç yıllık kefaret göre bile uymaktadır, çünkü ” omphale “, belki de Delphi‘deki dünyanın göbeği tanımlaması “ omphalos “un dişil formundan başka bir şey değildir, ki bu bir ihtimal bu oraklın asıl sahibesinin kült resmidir.
Herakles’in orakl kahramanlığına, kral Eurystheus’un talimatıyla Hesperidon’un elmalarını aldığı ya da cehennem köpeği Kerberos’u zincirlediği ölüler diyarındaki gezileri uymaktadır.
Bu faaliyetler sırasında, ölüler diyarında zayıf düşen ruhlara da görünür ve Theseus’u ölüler diyarındaki donukluğundan kurtarır. Tedavi sanatını ona hocası olan Tanrılaşmış doktor Asklepios da kentaur Kheiron öğretir.
Oita Dağı’nda kendisini yakarak şüpheli ölümü, onun en azından, resimlerde çeşitli kurban sunumlarıyla birlikte her yıl bir dağ zirvesindeki ateşle yakılan, kırsal bölgelerdeki yıllık demon da olduğu anlamına gelir. Her yıl bir dağ zirvesindeki ateşte kır cini yakılır kurbanların sunulduğu resimlerin de ondan esinlendiğini gösterir.
Oita dağı’nda 1920′li yıllarda gerçekten de Herakles’in kendisini yaktığı, ” Pyra ” ( Odun yığını ) denilen yer keşfedilmiştir; burası kenar uzunluğu yaklaşık 20 metre olan, kül tabakasıyla kaplı, içerisinde Herakles adına taksir düsturları yazan, bazılarında onu temsil eden figürlerin bulunduğu eski kil kırıkları, ayrıca silah, her türlü cihaz, alet ve büyük miktarda hayvan kemiklerinin bulunduğu, kare şeklinde bir alandır.
Erken Hıristiyanlık döneminden bu yana kâfirler arasında daima Herakles’in İsa’nın selefi olarak gösteren tasvirler bulunmaktadır.
Vecihi Hürkuş kimdir ve hayatı hakkında kısa bilgiler almak için linki tıklayınız.