Siyaset yapmak demek karşısında bulunan kişininin görüşünü değiştirmek için yapılan çalışmayı, onu etkilemek maksadıyla yapılan faaliyetleri ve söylenen sözleri ifade eder. Hem aynı zamanda retorikle yani boş sözlerle muhatap olan kişiyi etkilemeye çalışmayı ifade eder.
Yapılan araştırmalara göre kişiler oy verirken siyasetçilerin; tutumlarına, davranışlarına, ses tonlarına, konuşmalarına dikkat edebiliyor. Zaten tüm bu özelliklerin de siyasetçinin, kitleye kendisini dinletmesi konusunda da ciddi oranda etkisi vardır. Ses tonunu düzgün ayarlayabilen, belli bir teknikle siyaset yapabilen kişilerin konuşmaları ve neticesinde elde edilen oy oranı farklı olabiliyor. Siyaset yapmak konusunda tespit edilmiş olan ve etkili olan 4 teknikten bahsedilebilir. Bu tekniklerin uzman bir siyasetçi tarafından uygulanması da etkiyi belli oranda yükseltebiliyor.
Siyaset Nedir?
Siyaset Nedir? Devlete bağlı işlerin düzenlenmesinde ve yürütülmesinde etkili olan özel görüşler ya da anlayış olarak tanımlanabilir. Arapça “seyis” kelimesinden türetilmiş olması da son derece ilginçtir. Yunancada ise siyaset, devlete ait etkinlikler olarak adlandırılmıştır. Kısacası siyaset ya da politika, toplumun halkla ilgili yaptığı ve yapacağı tüm etkinlikler olarak belirlenebilir.
Siyaset Yapmak Nedir?
Siyaset Yapmak Nedir? En kısa ve açık tabirle; inanılan düşünceleri, karşıdaki kişilere de empoze etmeye çalışmak olarak tanımlamak mümkündür. Siyaset yapan kişi inandığı ya da savunduğu politik düşünceyi karşısında bulunan bir kişiye ya da kalabalık bir gruba; iletişim yoluyla aktarmaya ve bu düşünceleri karşıdaki kişilere kabul ettirmeye çabalar. Bunu yaparken de belli teknikler kullanılır.
Siyaset Teknikleri
Siyaset TeknikleriMakro ve Mikro Analiz: Siyasal sistemle kişi arasında sürekli ve karşılıklı bir ilişki tutumu vardır. Bireyler siyasal sistemi etkilediği gibi siyasi sistem de kişileri etkiler. Bu etki, makro ve mikro analiz metotlarıyla ortaya çıkarılabilmektedir. Sosyal bilimler alanında makro, büyük birimleri yani millet ve devleti; mikro ise özel şahısları gösteren terimlerdir. Neticede siyasal parti sisteminin, istikrara etkide bulunup bulunmadığına dair araştırma makro analizin konusu içindedir. Bunun yanında kişilerin politikayla ne amaçla uğraştıkları ve nasıl biçimlerde ilgilendikleri konularına cevaplar bulmak mikro analizin konusu içindedir.
Ampirik Çalışmalar: Siyaset bilimciler, yaptıkları çalışmalarda deneye dayalı araçlarla hareket eder ve genellikle tümevarım yolundan ilerleyerek, elde ettikleri bilgileri ve gözlemleri sistemleştirmektedir. Böylece bir takım neticelere varılır. Özellikle de seçmenlerin davranışları, oy verme gibi konularda çalışmalar bu şekilde ilerler.
Problem Çözme: Siyasal alandaki araştırmaların hemen hemen hepsi, günümüzde problem çözmeye yöneliktir. Bu işleme çeşitli önlemlerle başlanabilir ama bu noktada önemli olan konu; çeşitli genel prensiplere, kanunlar dahilinde ulaşmaktan çok belirlenen somut problemleri çözmek olmalıdır.
Kurumsal Tasvir: Siyasalların birçoğu günümüzde kurumsal tasvir, tanımlama ve çözümleme metodunu kullanır. Örnek olarak; yasama organının kuruluşu nedir ve nasıl çalışır gibi sorulara cevaplar aranır. Çeşitli bilgiler toplanarak sebep ve sonuç ilişkisi aramadan çalışmak bu metodun özelliğidir. Siyasal olayların oldukça karmaşık sebeplere sahip olması, sebep-sonuç ilişkisinin açıklanmasını engelleyen bir durumdur. Bunun yanında siyasallar, gözlemledikleri olaylardan bu ilişkiyi sezmeyi amaçlar. Çeşitli varsayımlar oluşturur. Bunu yaparken de genel olarak tarihe başvurur. Elde ettiği varsayımları belli örneklerle göstermeyi hedefler.
Bilinen bu teknikler son derece eskidir. Bu tekniklere ve uygulamalara yeni bir şeyler katılmamış olması da büyük eksikliktir. Ancak genel olarak bakıldığında bu teknikler, siyaset yapmak için yeterli görülebilir. Neticede siyaset ve siyaset yapan kişi bir şekilde ilerleyebiliyor ve yeni tekniklere gereksinim duymuyor.
Siyasi Kararlar ve Tutumlar
İnsanların siyasi düşüncelerini belirlemelerinde, tutumlarında; günlük hayatta birçok konuda etkisi olduğu gibi psikolojinin de etkisi vardır. Son zamanlarda psikoloji, siyasetle yakın temas halinde ve işbirliği içinde olmaya başladı. Siyasi alanda yapılan çalışmalar ve davranışların psikolojik süreçlerinin açıklanmasında uygulanan çalışmalar ciddi veriler sunmaktadır. Psikoloji bilimi üzerine çalışan uzmanlar, özellikle insanların siyasi kararlarını verirken ne üzerine düşündüklerini anlamaya çalışıyor. Bu konuya açıklık getirmeye çalışan psikoloji bilimi çok sayıda araştırma yapmaktadır.
İnsanların siyasi kararlarını verirken bilinçli ya da bilinçsiz belli faktörlere dikkat ederler. Özellikle seçim dönemlerinde konu son derece revaçtadır. Siyasi partiler, seçim çalışmalarını yaparken insan psikolojisini ön planda tutarlar. Etkileyici olmak ve ilgi toplamak ilk hedeftir. Bunun için insan psikolojisini derinden etkileyen reklam çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalarda akılda kalıcı, etki edici figürler kullanılır.
Siyaset Psikolojisi Nedir?
Siyaset bilimi aslında temelinde birçok sosyal bilim dalını barındırır. Bunların başında da psikoloji gelmektedir. Bu bilimleri bir piramit olarak düşünürsek; özellikle 20.yy döneminde gelişme gösteren siyaset bilimi bu piramidin en üst seviyesinde yer alır. Yani siyaset, diğer sosyal bilim dallarından faydalanarak kendi disiplinini oluşturmuştur. Bu şekilde bakıldığında siyaset psikolojisi, özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasındaki süreçte kişilerle, liderlerin ortak bir noktada buluşmasına yönelik olarak sık sık kullanılmıştır.
Siyaset psikolojisinin ele aldığı konular arasında ilk sırayı liderlerin kişilik analizleri alır. Ardından ise siyaset konusunda yapılan anket çalışmaları devreye girmektedir. Bu süreçte ise seçmenlerin düşünceleri, davranışları belirlenmeye çalışılmıştır. Oy verirken dikkat edilenler, etkili faktörler bu şekilde belirlenmeye çalışılmıştır.
Bunun da sonrasındaki dönemde duyguların araştırılması yer alıyor. Dördüncü döneme gelindiğinde son 10 yıllık süreçte siyaset bilimi genellikle genetik ve temel bilim dallarındaki çalışmalar için yapılan uygulamalarda göze çarpmaktadır. Bu dönemde çalışmalarda seçmenlerin oy verme konusundaki davranışlarının sinirsel ve genetik altyapılarının araştırması yapılır.
Türkiye’de Seçmenlerin Kararları ve Etkileyen Faktörler
Yapılan araştırmalara göre seçmenler; siyasi ideoloji, demografik unsurlar dışında Türkiye’de bir de duygulara dikkat ediyor. Tüm bunlar seçmenin düşüncelerini, davranışları direkt olarak etkilemektedir. Burada sözü geçen duygu, liderin, seçmen üzerinde uyandırdığı duygulardır.
Genel olarak bakıldığında dini unsurlar ve etnik gruplar dışında seçmenlerin medyadan almış olduğu mesajlar doğrultusunda hareket etmiş olduğu ve siyasilere duyulan güven oy verme süresince etkili olmaktadır. Ancak bunlarla ilgili yeterli miktarda araştırma bulunmamaktadır. Yapılacak olan araştırmalar neticesinde bilimsel anlamda yüksek kalitede neticeler elde edilebilmesi mümkün hale gelecektir.
Değişmeyen Siyasi Kararlar ve Tutumlar
Bazı kişilerde siyasi tutumlar, her ne olursa olsun değişmez. Özellikle de belli bir etnik gruba bağlı olan kişiler, aile bağlarında belli bir düşünceye bağlı olan kişilerde bu durum değişiklik göstermez. Köklü bir düşünceye sahip olanlar, ailelerinden bu yönde bilgi alanlar ve bu düşünce temelinde yetiştirilenler, ilerleyen zamanlarda bile düşüncelerinden, siyasi kararlarından ve tutumlarından vazgeçememektedir. Yapılan her türlü psikolojik etki, bu tip bireylerde genellikle faydasız kalacaktır.
Çok nadir olarak fikir değişikliği de görülebilir ama bu değişiklik bile yine kökendeki siyasi tutuma yakın bir yöne doğru olabilmektedir. Bu zor bireylerde, liderler seçim dönemlerinde ne vaat ederlerse etsinler; bir netice elde edemeyebilirler. Tam da bu nedenle özellikle ülkemiz için bakıldığında her siyasi partinin kemik denebilecek bir kitlesi vardır ve bu kemik oranda çok sık oynamalar olmaz. Netice olarak siyasi tutumları ve kararları değişebilen kişiler, seçimlerin kaderini de belirlemektedir.