Pembe Fili Düşünme kitabı için küçük bir inceleme yazısı yazacağız. Panik atakların kendisi, temiz acı’ydı. Temiz acı; hayatın normal işleyişi esnasında başımıza gelen üzücü olaylar, rahatsızlık verici duygu ve düşünceler karşısında hissettiğimiz saf, insan olmanın bir parçası olan acıdır.
Kirli acı ise başımıza gelen olaylardan ziyade, başımıza gelen olayın sebebiyet verdiği acımızı kontrol etmeye, azaltmaya, yok etmeye çalışmamız sonucu oluşan acıdır. Bu acı kirlidir, çünkü içinde başımıza gelen olayla ilgili duygumuzu gerektiğince yaşamamıza izin vermeyen düşüncelerden oluşan katkı maddeleri vardır.
Pembe Fili Düşünme Öz şefkatli Bir Yolculuk
”Düşünmemem gerekiyor. Tamam, o zaman kocaman, gri bir balina düşünürüm. Düşünme. Balinalardı değil mi su püskürten? O kadar zaman nefeslerini mi tutuyorlar, ne yapıyorlar? Düşünme.
Geçenlerde aldığım kitabı da düşünebilirim. Düşünme. Çok heyecanlıyım başlamak için. Düşünme. Düşünmemem lazım galiba. Düşünme. Düşünme. Mini mini bir kuş donmuştu, pencereme konmuştu. Düşünme. Of kaç dakika oldu acaba? Düşünme. Dakika tutmayı unuttum galiba. Düşünme. Düşünme. Acaba telefonum nerede? Kılıfı da pembe! La la la la. Düşünme. Düşünme…”
Merhabalar. Bugün sosyal medyada çokça gördüğümüz ‘popüler’ dediğimiz kategoriye giren bir kitapla karşınızdayım. Açıkçası başlarda kitabın ‘hadi yapabilirsin, başarabilirsin, sen en iyisisin’ gibi gereksiz anlık gaza getiren kişisel gelişim kitaplarından biri olduğunu düşündüm ve önyargılıydım. Fakat öyle olmadığını görünce önyargım yerle bir oldu.
Yazar bir Uzman Psikolog ve bunu kitabı okurken kullandığı psikoloji terimleriyle hissetmeniz mümkün. Ama bu sizi korkutmasın yazarın dili oldukça sade, sıkmayan, gayet ne dediği anlaşılan bir dil. Zeynep Selvili Çarmıklı, kitaba kendi yaşantısında geçirdiği sıkıntılara değinerek başlıyor.
Öğrencilik döneminde geçirdiği bir hastalıktan sonra bilinçli farkındalıkla kendi yolculuğunu keşfetmeye koyuluyor. Bize aslında tüm duygularımızı kabul edip, özşefkatle hayatı daha iyi ilerletebilmeyi aktarıyor. İşte bu noktada kitap kendini okuyucuya daha çok çekiyor.
Çünkü her birimizin yaşadığı olumsuz olayları bir psikoloğun da deneyimlediğini görmek şahsen bir okur olarak bana samimi geliyor. Sadece kendi yaşantılarından parçalar değil terapi tadında öğütler de kitapta yer alanlar arasında.
Bol bol ‘’kabul etmek’’ fiilini göreceksiniz. Başımıza gelen tüm kötü durumları, hissettiğimiz acıyı, sıkıntıyı fark edip ondan kaçmak ya da mutluluğa sığınmaya çalışmak yerine o duyguları kabul etmek ve bu durumla nasıl başa çıkabileceğimizi öğrenebilmek.
Velhasıl
Kitapta, duygularımızın davranışlarımızı nasıl etkilediğini ve bunu nasıl yenebilmemiz gerektiğini göreceksiniz. Hatalı olduğunuzu düşündüğünüz durumlarda içinizdeki o ‘sen beceriksizin tekisin’ diyen en acımasız sesi nasıl susturacağınızı, en hoşuma giden de bilinçli ben’i öğreneceksiniz.
Kitabı şiddetle tavsiyemdir, okuyunuz okutunuz. Okurken de yanınıza kalem almayı unutmayın altını çizeceğiniz birçok yer olacak. Kelebekler Gamsız Uçar Kitap Özeti okumak için linke tıklayınız.